Dünya Bir Sahnedir // Mücap Ofluoğlu

 

+Peki, aktris B için ne diyorsunuz?

-İyi bir aktris, ama bize yaramaz.

+Neden?

-Sanatı sevmiyor o, sanatta kendini seviyor.

Dünya Bir Sahnedir

Mücap Ofluoğlu

Cahit Koytak

 

bütün hikâyeler aşk hikâyesidir

bütün hikâyeler incelir, incelir,

hafifleşir, latifleşir

Tanrı'nın büyük hikâyesiyle birleşir, bütünleşir.

kendi kendini yazan şiir midir hayat?

kendi kendini çığıran şarkı mı?

kendi kendini yiyip bitiren

düşünce midir yoksa?

ya da kendi kendini gören rüya?

hızlı hızlı da yürüme böyle,

ritmi yakalayacağım derken

ezgiyi kaçıracaksın!

Cahit Koytak

İsmail // Daniel Quinn

Yaşamınız sadece acınası değil, aynı zamanda yanlış da. Bu şekilde yaşamak insanlara yakışmaz. O yüzden bizimle savaşmayın. Gelin devrimimize katılın ve dünyayı insanlık için, tüm sakinleri için bir cennete çevirmemize yardım edin.

Dünyayı kurtarmak için içten bir arzu duyulması şarttır. Şahsen başvurun.

Bırakanlar'ın son üç milyon yıldır canlandırmakta olduğu hikaye ise fethetmek ve yönetmek üzerine kurulu değil. Bu hikayeyi canlandırmak Bırakanlar'a güç vermiyor. Onlara verdiği şey tatmin edici ve anlamlı yaşamlar. Yanlarına gittiğin taktirde göreceğin şey de bu. Onlar hoşnutsuzluk ve isyan ile dolup taşmıyor, neye izin verilsin ne yasaklansın diye durmaksızın ağız dalaşı yapmıyor, birbirlerini doğru biçimde yaşamamakla suçlamıyor, birbirlerinden korkmuyor, hayatlarının boş ve amaçsız olduğunu düşünerek kafayı oynatmıyor, günün sonunu getirebilmek için kendilerini uyuşturmuyor, tutunabilecekleri bir dal bulabilmek için her hafta yeni bir din çıkarmıyor, hayatlarını yaşamaya değer kılacak bir inanç veya herhangi bir şey peşinde koşmuyorlar. Ve, tekrar ediyorum, bunun sebebi doğayla iç içe yaşamaları, resmi bir devletlerinin olmayışı veya doğuştan soylu oluşları değil. Tek neden insanlar için uygun, işe yarar bir hikaye canlandırıyor oluşları; bu öyle bir hikaye ki üç milyon yıl boyunca işe yaramış ve Alanlar'ın ırzına geçemediği yerlerde hala da işe yarıyor.

Her sabah gözümü açtığımda, yeni bir çağın başladığını ve gökyüzünün daha parlak bir maviye, çimenlerin daha parlak bir yeşilie dönüştüğünü görmeyi bekliyordum. Her taraftan kahkahalar duymayı; insanların, yalnızca çocukların değil herkesin sokaklarda dans ettiğini görmeyi bekliyordum! Naifliğim için özür dilemeyeceğim; yalnız olmadığımı anlamak için şarkılara kulak vermeniz yeter.

İsmail

Daniel Quinn

Join Release // ke

join release

öteki, yaşamdaki sınır çizgimiz

başkaları tuzumuz biberimiz

sözcük cük cük

bu en tuhaf öten kuşla

aynı kafesteyiz

kuş dilini bilir kuş hallerimiz

hastalığa talebe şifaya talibiz

bukelamuna has bazı göstergelerimiz,

diyelim ki çabuk, şafak, ufuk

zikzak, eğri, yamuk

hangi dert

daha sert

yine de ak bak

tebessüm kadar yumuşak

bir kalp gibi

:)

Şimdi'nin Gücü // Eckhart TOLLE

"Olumsuz bakış açısı tümüyle doğa-dışı bir şeydir. O psişik bir kirleticidir, doğanın kirletilip tahrip edilmesi ile kollektif insan psişesinde birikmiş yoğun olumsuzluk arasında derin bir bağ vardır. Gezegen üzerinde insanlardan başka hiçbir yaşam formu olumsuz bakış açısını bilmez, aynı şekilde insanlardan başka hiçbir yaşam formu kendisini besleyip yaşatan yerküreyi kirletip zehirlemez. Siz hiç mutsuz bir çiçek ya da stresli bir meşe ağacı gördünüz mü? Siz hiç üzgün bir yunusla, kendini beğenmeyen bir kurbağayla, gevşeyemeyen bir kediyle, ya da nefret ve içerleme yaşayan bir kuşla karşılaştınız mı? Ara sıra olumsuzluğa benzer birşey yaşayabilen ya da sinirli davranış belirtileri gösteren hayvanlar, sadece insanlarla yakın temas içinde yaşayan ve böylece insan zihniyle ve onun deliliğiyle bağlantı kuran hayvanlardır"

Şimdi'nin Gücü -Eckhart TOLLE

Mutluluk // Bertrand Russel

Mutluluk her şeyden çok, insanlara ve çevreye dostça ilgi duymaya dayanır.

Dostça ilgi, bir sevme biçimidir, ama sımsıkı kavrayıcı, sahip olucu değildir ve aynı düzeyde karşılık beklemez. Karşılık beklemek, çoğu zaman mutsuzluğa yol açar.

İnsanları incelemeyi sevmek, onların özelliklerinden hoşlanmak, üzerlerinde egemenlik kurmaya ve hayranlıklarını kazanmaya çalışmadan hoşlanmalarına yol açacak biçimde gösterilen ilgidir ki, kişiyi mutlu eder.

Başkalarına içtenlikle davranan, onlar için bir mutluluk kaynağı olur ve dostça karşılık görür.

Bertrand Russel

Ne Hoş // Virginia Woolf

 

Ne hoş bir güzelliği vardır;

Hafif adımlarla,

dünyadan gülümseyerek geçenlerin.

Kimseye bir kötülüğü

dokunmadan yaşayanların.

Onurlu bir yaşamı seçenlerin...

Başıboş Bir Yolculuktan Notlar // Fernando Pessoa

Biz, duyguyla kendimiz, zekayla başkaları oluruz.

Nereye kaçacağımı bilmiyorum; kendime kaçmaktan başka.

Kendimle arama sızan bu mesafe neyin nesi?

Bütün sanatlar gibi edebiyat da hayatın yetmediğinin itirafıdır.

Başıboş Bir Yolculuktan Notlar

Fernando Pessoa

Sanatın Amacı

"Sanatın amacı, insan hayatı üzerine düşünmek ve onda bir anlam bulmaktır: Yaşayan kalpler inşa etmek."

"Sanat bir bilimdir...

Belli bir ahenkle acı çeker, sevinç duyar."

Sanat, sonsuzluğun sonludaki yansımasıdır.

Freidrich Nietzsche

Aylak Köpek / Kerec Don Juanı // Sadık Hidayet

Nedendir bilmem, bazıları daha ilk karşılaşmada, iki can bir beden, amiyane tabirle pek bir sıkı fıkı olurlar. Birbirlerini hiçbir zaman unutmamak için bir kere tanışmaları yeterlidir. Bunun tersi de olur, bazıları birkaç kez tanıştırılmalarına ve yaşamın birçok merhalesinde yollarının kesişmesine rağmen, daima birbirlerinden kaçarlar; aralarında hiçbir zaman kaynaşma ve dertleşme duygusu oluşmaz, sokakta karşılaşsalar dahi birbirlerini görmezden gelirler. Sebepsiz dostluk, sebepsiz düşmanlık! Şimdi bunun adına ister sempati ister antipati desinler, kişilerdeki manyetik çekimin ya da ruh halinin etkisi desinler, fark etmez.

Aylak Köpek / Kerec Don Juanı // Sadık Hidayet 

Sineklerin Tanrısı // William Golding

Bir yanda avlanmanın, her şeyi önceden tasarlamanın, yabansı sevinçlerin, ustaca davranışların pırıl pırıl dünyası vardı. Bir yanda da, özlemlerin, yenilgiye uğrayan sağduyunun dünyası.„

Farklı dünyalar yaratıyor; hepsinde farklı insanlar olarak rol alıyoruz. Yoksa sadece rol mu yapıyoruz? Aslında aynı kişiyiz de, içimizde mi farklı insanlar taşıyoruz? Aynı dünyaya farklı gözlerle bakınca, değişir mi dünya?

Düşünce değerli bir şeydi, sonuçlar veren bir şeydi.

Sineklerin Tanrısı

William Golding 

Niteliksiz Adam // Robert Musil

Bilmek bir tutumdur, bir tutkudur.

Bazen kimi hatıralar, şayet çok kuvvetli duygularla bağlıysalar asla yaşlanmaz ve varlıklarının koca koca tabakalarını yanlarında sıkı sıkıya tutarlar.

Ruhun ne kadar cüzi bir düzeni olduğunu bilmeyen niceleri var!

Bir şeyi güzel bulmak herhalde her şeyden önce onu bulmak demektir, bu ister bir manzara, ister sevgili olsun, fark etmez.

İnsan sadece ekmekle değil ruhla da yaşar: deyim yerindeyse ruh, insanın ekmeği tam hazmedebilmesi için lazımdır.

Duygular daimi bir akıntı olduklarından, durdurulamazlar; yani onları mercek altına alma imkanı yoktur; şöyle ki onları ne kadar titizlikle gözlemlersek, hissettiğimizin ne olduğunu o kadar az biliriz.

Kısaca söylemek gerekirse, düşünen bilincin dünyayı gözlemlediğinde duyduğu iyimserlik, yaklaşık şu sözcüklerle dile getirilebilir: Bizler, ileriye doğru yanılmaktayız!

Niteliksiz Adam

Robert Musil

Derinlik // Freidrich Nietzsche

Derin olduğunu bilen kimse kolay anlaşılır olmaya çalışır; kalabalığa derin görünmekten hoşlanan kimse ise anlaşılmaz olmaya çalışır. Çünkü kalabalık, dibini göremediği her şeyi derin sanır.”

Friedrich Nietzsche

Release Yourself :)

 

Gece Yarısı Kütüphanesi // Matt Haig

Kendini bütünüyle kabullenmenin nasıl bir şey olacağını hayal etti. Yaptığı bütün hataları. Vücudundaki bütün lekelerle izleri. Ulaşamadığı bütün hayalleri ve bütün acılarını. Bastırdığı bütün arzu ve istekleri. Her şeyi kabullendiğini hayal etti. Doğayı kabullendiği gibi. Bir buzulu, kutup martısını, denizde sıçrayan bir balinayı kabullendiği gibi...

İnsanlar şehir gibiydi. Bazı kötü yönleri var diye bütün şehirden nefret etmezdiniz. Sevmediğiniz yanları, birkaç tane tehlikeli ara sokağı ve mahallesi olabilirdi ama bir şehri yaşanır kılan şey iyi yönleriydi.

Gece Yarısı Kütüphanesi

Matt Haig

Toplumu Yeniden Kurmak // Murray Boockhin

 " . . . Bu geniş tahakküm sisteminin doğanın 'insanlık' tarafından tahakküm altına alınması kavramına kadar yayılması zaman aldı. Ne kadar komünal ya da iyi niyetli ülküleri olursa olsun, ekolojik bir toplum insanın insana tahakkümünü, ya da, aslolarak, tahakküm kavramının dayandığı toplum içi hiyerarşik yapıları radikal bir biçimde ortadan kaldırmadıkça, doğal dünyayı tahakküm altına alma 'amacı'nı ortadan kaldıramayacaktır. Bu ekolojik toplum, hiyerarşinin yüzyıllardan beri biriken, cins kimlikleri ve kuşaklar arasındaki aile ilişkilerinin, kiliselerin ve okulların, dostlukların ve sevgililerin, sömürenlerin ve sömürülenlerin, tüm yaşam dünyasına yönelik bütün hiyerarşik duyarlılıkların çatlaklarından sızan pisliğin farkına varmak durumundadır."

Murray Boockhin, Toplumu Yeniden Kurmak s.77

Rosa Luxemburg

Okumalısın, sana yalvarırım!

Ciddi kitapları gündelik yaşamın bir parçası haline getirmenin değerini şimdi yeniden anlıyorum. İnsan, aklını ve sinir sistemini ancak böyle koruyabiliyor.

Rosa Luxemburg

Sıradanlar İçin Peri Masalları // Boris Vian

Ama zaten nereye gideceklerini bilmedikleri için bir yere gecikmiyorlardı.

Sıradanlar İçin Peri Masalları

Boris Vian

Le cycliste // Mohsin Amghar Aquarelle

 

Om Mani Padme Hum

(tibet budizminde insanı kutsadığına inanılan mantra. sanskritçe "lotus mücevherine selam" anlamına geliyor. ancak, simavada uphanishad'dan yapılan çeviriler içerisinde "insanın gerçek özüne selam" ve "karanlık boşluktaki şimşek, amin" biçiminde de çevrildiği görülmüştür. ekşi)))

(saf olmayandan saf olana)))