Nasıl ki okumayı, bir mesleği icra etmeyi öğreniyor isek, her şeyde ve her daim Tanrı'ya teslim olan kainatı da öğreniriz. Bu süreç çıraklık gibidir. Her çırak gibi çok çaba harcamaya ve zamana ihtiyaç duyarız. Sonunda ehil olmuş kişiler için ise olaylar ve şeyler arasında bir fark yoktur, okumayı bilen için aynı cümlenin kırmızı yahut mavi mürekkeple yazılanında bir fark olmadığı gibi. Çıraklığı biten için her şey kutsal ve sonsuz bir hoşluğa sahip sözün akis etmesidir. Yani artık onun için acı yoktur. Istırap ve ağrılar yalnızca bazı vakaların farklı renkte mürekkeplerle renklendirilmesidir. Okumayı bilmeyen için, bir cümlenin hangi renkte yazıldığı önem arz etse de okuryazar olan bununla ilgilenmeyecektir.
22 Nisan 2024 Pazartesi
Tanrı Aşkı Üzerine Düzensiz Düşünceler // Simone Weil
Bir çırak yaralandığında yahut yorgunluktan şikayet ettiğinde, işçiler ve köylüler ona şu güzel sözü söyler: "Mesleğin şimdi vücudunda yer etmeye başlıyor." Bizler de her acıyı hissedip, ıstırap çektiğimizde, esasen hakikatin, dünyanın nizamının, Tanrı'ya itaatin vücudumuzda yer etmeye başladığını söyleyebiliriz.
...
Bu sebeple, düşüncelerimi yaşayacakları başka bir barınağa yollayabilmenin adıdır dostluk.
...
İlk olarak, geleceğin bütün isteklerimizi içine tıktığımız bir yer olduğuna inanmayı bırakmalı. Gelecek, şimdiyle aynı cevheri paylaşır.
Uzun süreden beri kimse yalnız, sade ve süssüz bir hayatla tatmin olmuyor, her an bir başka şeye arzu duyuyor. "Şeyler" için yaşamak istiyoruz. Oysa, kendimize söylediğimiz bu yalanı bırakmamız, sadece kendisi için yaşanacak bir nesne olmadığını anlamamıza yeterlidir. Sürekli, tatmin etmeye uğraştığımız hazlarımızın peşinde koştuğumuz yeter, zira tüm bunların sonunda yine hoşnut olamayacağız. Sevilen her daim başka şeylerdir ve aslında istediğimizin gerçekte neye tekabül ettiğini bilememekten mutsuz olacağız. Bizi feraha erdirecek her şey, her birimizin bu hakikate dair katı dikkatini korumasıyla mümkün.
Tanrı Aşkı Üzerine Düzensiz Düşünceler
Simone Weil
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
İnsanın Anlam Arayışı // Viktor E. Frankl
Bir keresinde, geleceğe inancın yitirilişiyle bu tehlikeli pes ediş arasındaki yakın ilişkiye dair dramatik bir olaya tanık oldum. Oldukça ü...
-
1 -Kendini seviyormusun dedi meczup Tüm teraziler gök merdivenlerinden yere çalınmışken - Az sevemem dedi Zerdüşt azım çoktur Çoklar yoktur ...
-
Bir bakıyorum, kendimi kaybettiğim yerdesin, bir bakıyorum, kendimi bulduğum yerdesin. O halde seven insanın iki hasleti öne çıkar, sevgisin...
-
kapitalizm plastik bir çiçeğin üstüne parfüm sıktı ama hala kitleler inat ediyorlar bu sahici çiçek diye.. "İnsan toplumsal bir canlı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder