Saygı, Richard Sennett
Bir aşık hayal edelim şöyle desin: "Benim için endişelenme ben
kendi kendime bakabilirim, hiçbir zaman sana yük olmam." Böyle
bir aşığa kapıyı göstermeliyiz; zira bu hiçbir şeye ihtiyaç duymayan
Yüce kişi, tüm insanları sevebilir çünkü her insan yalnızca bir vesiledir -bunlar düşman ve günahkâr bile olsa- sadece sevgi için vesilelerdir. Bir komşu sevgisinde aslında sevilen komşu değil. sevginin kendisidir. Buradaki can alıcı ifade diğerlerinin "sadece vesile" olmasıdır. Yardımseverlik sizi tanımaktan ziyade sevgiyi tanımakla ilgili bir şeydir.
Çoğu açlıklar gibi, saygı kıtlığı da insan yapımıdır.
Eşitsizliği eleştirmek ve eşitliği arzulamak bazen düşünüldüğü gibi ,
kişilik ve zeka olarak insanların eşit olduğuna dair romantik hayallere dalmak değildir. Doğuştan gelen özel kabiliyetler önemli ölçüde farklı olmasına rağmen, onların kaynağı olarak bireysel farklılıkları değil [toplumsal] örgütlenmedeki farklılıkları görüp bu tip eşitsizlikleri sona erdirmeyi amaçlamanın uygar bir toplumun işareti olduğunu kabul etmektir.
Eğer bir insana kendimizin bir yansımasıymış gibi davranırsak, onun kendi varoluşunun gerçekliğini inkar etmiş oluruz; kişi karşısındakinin başka biri olduğuna dair temel gerçeğe saygı duymalıdır. Buradan çıkacak ders şudur: Karşımızdakilere saygı duyuyorsak kendimizin onlarda projeksiyonunu yapmayalım.
Rasyonel olarak kendi için muhakeme yapmak kişiyi yetişkin kılacaktır.
Genellikle bir yolculuk yapmayanların, yapanları anlaması çok daha uzun sürer.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder