1-2-3-4-5 // ke

 

1.

dört yönden bahsederiz de

ikisini daha az alırız dilimize,

biri arşa uzanır

diğeri yerin dibine..

2.

çılgın bir dikkat,

çılgın bir hoşgörüdür

kırmızı

yuvarlaktır merhamet

dünya kadar da mavi

3.

al arar, ak arar

ar arar ar..

4.

Sultanım,

ayaza vurursa kalbimiz,

bir yunus, bir balina

karaya vurmuş deriz..

5.

Tanrı seni yarattığında

beni de düşünmüş olmalı

en azından aklından geçirmiş..

ke

Zihinde Bir Dalga // Ursula Le Guin

Yazmak bir kaçış mıdır?

Tatminsizliklerden, yetersizliklerden, acılardan bir kaçış?...

Ayrıca, hayatın üzerinde kuramadığımız denetimin, iktidarsızlığımızın telafisidir.

Zihinde Bir Dalga // Ursula Le Guin

Şeytanın Saati // Fernando Pessoa

“Bu dünyaya ilişkin, bayan, üç değişik teori vardır – her şeyin Raslantı eseri olduğu, her şeyin Tanrı eseri olduğu, her şeyin düzenlenmiş ya da birbiriyle kesişen bir çok şeyin eseri olduğu. Genellikle, duyarlılığımızla uyum içinde düşünürüz, böylece bizim için her şey bir iyilik ve bir kötülük sorunu haline gelir; uzun zamandır, bu yorum nedeniyle ben, şahsen büyük iftiralara uğruyorum. Şeyler arasındaki ilişkilerin -şeylerin ve ilişkilerin var olduğunu kabul edersek- bir tanrının ya da bir şeytanın veya her ikisinin birden açıklayamayacağı kadar karmaşık olduğu, sanırım kimsenin aklına gelmedi hiç.”

Şeytanın Saati // Fernando Pessoa 

Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu // Italo Calvino

Zamanın boyutu un ufak oldu, her biri kendi çizgisinde uzaklaşıp ânında gözden yiten zaman parçacıkları içinde düşünmek veya yaşamak durumundayız. (Bkz. Facebook hikayeleri)

Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu, Italo Calvino

Sonradan Görme İsa // Francis Picabia

Sürekli bir devinim içinde durak yerleri, hayali eksen yatakları arıyorsanız çılgınlıktır bu!

Sonradan Görme İsa, Francis Picabia 

Okul // ke

 

sarhoş etmişse derindir,

vurgun yediysen dip

sen ne dersin bu halimize edip..

aradığın huzur dolu bir temaşa,

bulduğun ise huzursuz eden bir karmaşa..

olsun, günler yine de ışıklı,

geceler desen pek yakışıklı..

son çaredir: ben bir kulum,

Onun yarattığı her şey benim okulum

ke

İlişki // ke

Etik, uygunsuz olana karşı yalınlıklar arasındaki karmaşık ilişkidir.

Aşk, uygunsuz olana karşı yalınlıklar arasındaki derin ilişkidir.

Barış, uygunsuz olana karşı yalınlıklar arasındaki samimi ilişkidir.

ke

Biterim // ke

 

biterim

ürkek bir dans, işte,

ürperen şarkısı seven bir ruhun..

biterim ilham veren uyanışına,

hayalimdeki gizemli dokunuşuna,

gözlerindeki asalete, kendinle görkemli savaşına,

uyurken, kayıtsızca aralanmış dudaklarına biterim,

ilk imgenle başlar cevherin,

ardısıra ben de biterim

kayıp geleceğini düşünür,

zehirli bir diken gibi biterim

sen bitme, bitirme yeter ki

ben sana bin kere

binbir kere biterim!

ke

Tüm ifadeler:

9Eylem Hatice Bayar, Nuran Kara ve 7 diğer kişi

Büyük Irmaklardan Bile // Güray Süngü

Ben kendimi bilmiyorum. Buna deli oluyorum bazen. İyi miyim ki ben? Kötü müyüm yoksa? İnsan bilir mi bunu, insan düşünür mü bunu? Çiçeğe bakınca çiçekleniyorum. Ama taş da çok. Her yer kaya.

Büyük Irmaklardan Bile, Güray Süngü 

Edebiyat Ne İşe Yarar? // Rita Felski

Büyülenme olayı alışılmadık bir algı ve duygulanım yoğunluğuyla yüklüdür; çoğu zaman mest olma, kafayı bulma yahut düş görme haliyle karşılaştırılır. Renkler daha parlak görünür, algılar daha bir açılır, ayrıntılar halüsinasyonu andıran bir keskinlikle göze çarpar. Üzerinizde uyanan etki, sunulan hazzın şiddetli yoğunluğundan ötürü emsalsiz bir heyecan vericilikte olabileceği gibi, özerklik ve kendine hakim olma hissini baltalamasından dolayı sinir bozucu da olabilir. Zihninizin analitik kısmı geri çekilir; içinizdeki denetmen ve eleştirmen ortadan kaybolur. Metni ciddi ve tarafsız bir bakışla incelemek yerine, karşı konulmaz bir biçimde onun çekim alanına girersiniz. O andan itibaren benlik ile metin arasında keskin bir çizgi değil, karmaşık ve ham bir iç içe geçiş söz konusudur. Şokun içgüdüselliğini bir ölçüde barındıran büyülenme, hiçbir şekilde onun kışkırtıcı ve yüzleştirici mahiyetine sahip değildir, zira büyülenme parçalanmadan çok mest edici bir kendini unutma hissi sunar.

Edebiyat Ne İşe Yarar?, Rita Felski

Bana Göre Hayatın Anlamı // Jack London

- Tarih, biyoloji, evrim, etik ve bilginin bin bir dalı hakkında ne biliyorsunuz?

- Bunlar düşüncenizi yayar, ufkunuzu genişletir, çalıştığınız alanın hudutlarını öteye çekerler. Size felsefenizi verirler; başka hiçbir felsefeye benzemeyen, özgün düşünceye doğru iterler sizi.

Bana Göre Hayatın Anlamı, Jack London
Sayfa 102

Makinelerin Alacakaranlığı // John Zerzan

Artık Büyük Vedalaşma'ya doğru insafsızca yol alıyoruz. Sefil ruhunuzdan arta kalan şeyin çukurunda gelişini hissediyorsunuz, bir kişinin akıttığı gözyaşlarının sebebinden daha büyük olan yuvanın kesin kaybını hissediyorsunuz. Size ve bana ait mahrem hıçkırık, kitlesel bir ağlayışla birleşecek...

Tanrı önce sessizliği yarattı: tüm yaratıklar bu sessizlikle beraber mutlu bir şekilde hayat sürdüler ta ki bir gün erkek ve kadın birlikte yere uzanıp kendi aralarında ilk sözcüğü yaratana dek. Bu durum Tanrı’nın çok gücüne gitti ve sözcük torbasını öfkeyle dünyanın üzerine silkeleyip, evrenini sözcük yağmuruna tuttu. Tanrı’nın sözcük hazinesi tüm yaratıkların üzerine sağanak gibi yağdı, eskiden sessizlikten oluşan bütün, ebediyete dek bozuldu. Tanrı dünyayı sözcüklerle lânetledi ve bundan sonra erkek ve kadın, başlangıçtaki sessizliğe geri dönmek için sonsuza dek mücadele edecekti...

Makinelerin Alacakaranlığı, John Zerzan

Görkemli Kaybedenler // Leonard Cohen

Gerçeğe takılıp sendeledik...

Sevginin her şekli güç verir!

Kalbimde bir şeyler, az bulunur bir aşkın fısıltısı sürüyor...

Görkemli Kaybedenler, Leonard Cohen

Mutluluk // ke

 

Mutlulukla ilgili üç temel yaklaşım ele alınıyor.

Zevk ve sosyal ilişki odaklı keyifli yaşam.

Kendinden öte şeylerle ilgilendiğin anlamlı yaşam

ve kendini geliştirmeye yöneldiğin değerli yaşam.

Kişi bunlardan birine yoğunlaşabileceği gibi üçüyle de belirli oranlarda temas edebilir.

Eleştirel zihin mutsuz edebilir ama doğru insan olmak kişiliğimizin temel taşlarından biridir ve yükseklik ve derinlik kazandıran şey de eleştirel zihindir. Adornonun şu sözünü ara ara tekrar ederim: Aklın en doğru ahlakı özeleştiridir.

ke

Max Horkheimer

“İnsanın eşya üzerindeki iktidar kurma isteği ne kadar yoğun olursa, eşyanın onun üzerindeki tahakkümü de o kadar ağır olur.”

Max Horkheimer 

Kaptan Yemeğe Çıktı ve Tayfalar Gemiyi Ele Geçirdi // Charles Bukowski

Yaşarken hepimiz farklı tuzaklara yakalanırız. Kimse kaçamaz o tuzaklardan. Bütün hayatını bir tuzakta yaşayanlar bile vardır. Önemli olan tuzağın tuzak olduğunu fark etmektir. Fark edemiyorsan, bitmişsin.

Kaptan Yemeğe Çıktı ve Tayfalar Gemiyi Ele Geçirdi, Charles Bukowski

Siddhartha // Hermann Hesse

Böyle bakılınca, böyle aramadan, böyle yalın, böyle çocuksu gözlerle bakılınca, güzeldi dünya.

Siddhartha, Hermann Hesse

Sevgi Üstüne // José Ortega y Gasset

Sevgi nesnesi için ne yapar? Yakında ya da uzakta olsun, eş ya da çocuk olsun, sanat ya da bilim olsun, ülke ya da Tanrı olsun sevgi, kendisini sevgilinin yararına ortaya koyar.

Sürekli bir göç durumu içinde olmak, sevgi durumu içinde olmak demektir.

Seven "sevgim benim ağırlık merkezimdir; o nereye giderse, ben de oraya giderim," der. Sevgi, sevilen şeye doğru bir çekilmedir.

Sevgi, mantıksız ya da usa karşı değildir. Kuşkusuz, mantık dışı ve usdışıdır. Kanımca normal sevgilerin hepsi anlamlıdır, sağlam bir nedene dayanır.

Sevgi Üstüne, José Ortega y Gasset 

Yeni Başlayan // Rainer Maria Rilke

Madem bun­ca şey değişiyor, gitsek de bir yeni başlayan gibi başlasak?

Rainer Maria Rilke

Her Şeyin Sonundayım // Tezer Özlü

En çok ve en uzun sana inandım.

Karşılıklı gülsek.

Gülebilir miyiz dersin?

Gülebilir misin?

Kimsenin kimseye karışması gerekli değil.

Kabuğumdan çıkmak istiyorum. Buna son defa ihtiyacım var. Sonra yeniden dönebilirim kabuğuma. Değişmiş olarak...

En iyisi zamana bırakmak. Zamana, o geçmek bilmeyen ya da inadına göz açıp kapatıncaya değin ayların, yılların geçtiği zamana…

Ama sesin bana çok güç verirdi, dünyayı gene kendi elimde sıkılacak bir limon gibi görmeye başlardım.

Seninle uzun bir yolculuğa ihtiyacım var.

Her Şeyin Sonundayım, Tezer Özlü

 

Çağır Beni // Sohrap Sepehri

 

çağır beni

senin sesin iyidir

senin sesin hüznün samimiyetinin

sonunda yeşeren

o tuhaf bitkinin yeşilliğidir

gel yalnızlığımın büyüklüğünü

anlatayım sana

gel yaşamı çalalım beraber

paylaşalım iki görüşme arasında

gel birlikte taşın halinden bir şeyler

anlayalım

gel şeyleri bir an önce görelim

gel suskun satırımdaki bir sözcük gibi

eriyip su ol

gel aşkın ışıltılı zerresini avuçlarımda erit

ısıt beni

ben senin parmaklarının arasındaki

bir yasemin çiçeğinin doğuşunda uyanacağım

Sohrap Sepehri

Gittiğin Günün Gecesi // ke

senin gittiğin günün gecesinde bütün yıldızlar yere düşmüştü, alıp takıyordum yerlerine, durmuyorlardı, düşüyorlardı.. sonra düşündüm neden böyle oldu diye, artık gökyüzünde sadece kayan yıldızlar görünecek ve ben her defasında aynı şeyi dileyeceğim...

duayla gelebilecek bir yağmur olalım mı?

kıştır, kapalı bir yerdesindir ama ısınmıyordur, pencerenin yanına oturursun ve kış güneşi seni ısıtır, kış güneşimsin benim.

ke 

Çırak // ke

çırak

küllerimizle birbirimizi sevmemiz imkansız!

tut elimi, yeniden doğmadan imkansız

uzayda yıldızlar

şimdilik sadece pırıldıyorlar bir morg gibi

ay bir hapishanenin bekçisi

güneş körlerin güneşi

şehirler Ur şehri

hiçbir şey iyileşmez mi, hiçbir şey büyümez mi

insan aslına dönmez mi

-giden geri dönmez mi-

biliyorsun biz bu dünyaya ait değiliz

bu kuyuya ait değiliz

refahla tüketmişler renklerimizi

yankımız susturulmuş

kıyamet gibi anılar bile unutulmuş

günah keçisi, cadı avı

kurtuluşun bir formülü yok

yontma kapitalizm bitti

cilalı kapitalizmde

gözümüzü alan ışıkta yırtıldı reçeteler

ve şeytanla zar atarak geçmiyor günler

hile yaparak geçmiyor günler

bu dünya sahte,

yalan, paramparça,

ıssız ve soğuk,

işimize gelmeyeni görmediğimiz

mezbahaları görmediğimiz,

gözyaşlarını,

kayıp geleceği,

silah tutan çocukları görmediğimiz

bu kadar beyaz bir dünyada,

başka ne diyebilirim ki

Tanrım

uçurumsuz

yeniden doğmadan imkansız

tut ve bırakma

bir fırtına yaratalım

bir deprem

etiyle kemiğiyle

kaotik ve siyah

sarsılalım korkularımızla

sarılalım cesaretimize

kırmızıyı şansa bırakma

ke

 

Ağaçlar // Hermann Hesse

Zaten sevincin en güzel tarafı, tesadüfi ve bedava olmasıdır; özgürdür sevinç ve Tanrının armağanıdır herkese, ıhlamur çiçeğinin esip gelen kokusu gibi.

Ağaçlar hep en etkileyici vaizler olmuştur benim için. Ormanlar ve korularda halklar ve aileler halinde yaşayan ağaçlara hayranım ben.

Hiçbir şey daha kutsal, hiçbir şey daha mükemmel değildir, güzel bir ağaçtan.

Tekbaşına duran ağaçlara daha da hayranım. Yalnız insanlar gibidir onlar. Şu ya da bu zaaftan ötürü sıvışıp giden münzeviler gibi değil, yalnızlaşmış büyük insanlar gibi...

Ağaçlar, Hermann Hesse 

Umut Mekanları // David Harvey

Böyle bir dünyada düşler neye benzer? Juliette genç oğlunun ona sorduğu bu soruya "Eskiden kocaman bir deliğin içine çekildiğimi düşlerdim ama şimdi sanki bin parçaya dağılıyorum ve uyandığımda parçalardan birinin eksik olduğundan endişe ediyorum" yanıtını verir. Moderniteyle özdeşleştirilen korkunç paranoyanın yerini, postmoderniteyle özdeşleştirilen şizofreninin hassasiyeti alır burada.

Umut Mekanları // David Harvey

Edebiyat Nedir? // Friedrich Nietzsche

Ayartıcıların en güzeli olan sanat, hayat yaşamaya değer, demektedir. Bilim ise, hayat tanımaya değer, demektedir.

Friedrich Nietzsche, Edebiyat Nedir? 

Tanrılar Yeni Yaratıklar ve Amerikan Gecesi // Jim Morrison

Bu parçalanma, sonsuza kadar herhangi bir şey olmak için.

Az veya çok, hepimiz röntgencinin psikolojisiyle uyuşturulmuş durumdayız. Tıbbi ya da ahlaki anlamda değil, yaşam karşısındaki tüm fiziksel ve duygusal duruşumuzla.

Sessizliğin cana yakın kızı.

Zehir.

Jim Morrison, Tanrılar, Yeni Yaratıklar ve Amerikan Gecesi 

Darwin ve Sonrası // Stephan Jay Gould

Kederlenmek yerine geriye kalanlardan güç al.

Stephen Jay Gould, Darwin ve Sonrası

Varlık ve Zaman // Martin Heidegger

Noksanlık şu demektir: Birbirine ait olanın henüz bir arada olmayışı.

Martin Heidegger, Varlık ve Zaman

Olabilecekken Olmayan Şeyler // ke

olabilecekken olmayan şeyler

kalbimin içinde bir oda var,

kapısı kilitli,

alttan yumuşak bir ışık sızıyor

ve anahtarı sende,

bir de gong var içinde,

gösterisi coşkuyla başlayan

ezgileri tutuşturabilirsin

her biri ayrı bir sır olan

rengarenk büyüler serpiştirebilirsin

beni ben yapan kırmızı zamanı,

özlemi, yatıştırabilirsin

ne kaldı geriye

mümkünlerın kıyısında

düş mü kurdum ben?

ke

Jiddu Krishnamurti

Beyindeki hücreler bir şablon yaratmışlar ve güvensiz olabilecek başka bir şablon yaratmayı reddediyorlar. Kesinlikten belirsizliğe doğru olan harekete ben korku diyorum.

Muazzam bir zekâya, ansiklopedik bilgiye sahip olabilirsiniz;

fakat içinizde derin ve güçlü duyguların coşkusu yoksa, kavrayışınız da kokusu olmayan bir çiçek gibidir.

Ağaçları, günbatımını, kuşları, yaprağın düşüşünü sevseydiniz, gözyaşları döken insanlardan haberdar olsaydınız ve sahiden içtenlikle sevseydiniz yine ölümden korkar mıydınız?

Yaşamda, duyarlı olan insanlar duyarsız olanlardan çok daha fazla acı çekebilir; fakat bu acıyı anlar ve ötesine geçebilirlerse olağanüstü şeyler keşfederler.

Jiddu Krishnamurti

Farkındalığın Işığı // Jiddu Krishnamurti

“Bir öğretmen öğrencileriyle her sabah iyilik, güzellik ve sev­ginin doğası üzerine konuşuyordu. Bir sabah, tam konuşmasına başlarken, pencere pervazına bir kuş kondu. Bir süre şakıdı ve uçtu. Öğretmen öğrencilerine şöyle dedi: "Bu sabahki konuşma sona erdi."

Jiddu Krishnamurti, Farkındalığın Işığı 

Her Şeye Sahipsiniz Kendiniz Hariç! // Osho

Sevgi bir tutku değildir. Sevgi bir duygu değildir. Sevgi birisinin, bir şekilde seni tamamladığının derinden anlaşılmasıdır.

Mutluluğun bilincinin niteliği ile ilgisi var. Dışarıdaki şeylerle hiçbir ilgisi yok.

Hayatın kendi başına bir anlamı yoktur. Hayat bir anlam oluşturma fırsatıdır. O, yazılacak bir şiir, söylenecek bir şarkı, edilecek bir danstır. O senin kendinle münasebetine hastır.

Hayatta herkes için her şeyin yolunda gittiği belki tek bir gün bile yoktur. Sorunlar, engeller, yokuşlar ve dönemeçler nefes alan tüm canlılar içindir. Tek bir çizgide ilerleyen ve rutinin korunduğu mutlu bir hayat hayal etmekten vazgeçin. Kalbiniz bile düz bir çizgi çizdiğinde bu öldüğünüz anlamına gelecektir.

Sana verdiğim söz kadar kendime sadığım. Bana tanıdığın hak kadar özgürsün. Bana baktığında gördüğün sensin. Senin aynan temizse ben de temiz görüneceğim. Ben, beni keşfedersem senin değerini bilirim. Sen sen olarak ben de ben olarak birlikte yaşamaya ne dersin?"

Osho, Her Şeye Sahipsiniz Kendiniz Hariç!

Extreme Ways // Moby

Birçok şey görüyorum birçok yerde

Birçok üzüntü birçok yüz

Birçok kirli şeyler

İnanamayacağın

Bu yüzden bu zamana kadar benimle gelebilen

Herşeyi kapatmak zorundaydım

Aklımı kapatmak zorundaydım

Beni saran birçok şeyi

Çünkü birçok şey beni kör edebilir

Moby 

Sezgi Pompaları ve Diğer Düşünme Aletleri // Daniel C. Dennett

"Sizin rastgele tahminler yapmanıza gerek olmayabilir, ama rastgele tahminleri de hor görmeyin sakın; bu tür tahminlerin en muhteşem ürünleri arasında tanıdık bir şeyler de var: siz!"

Daniel C. Dennett, Sezgi Pompaları ve Diğer Düşünme Aletleri