Bundan yedi-sekiz yıl önce Gaye Su Akyol şarkısında 'ya o uzaya gidilecek, ya o uzaya gidilecek' dediğinde, müzik de güzel olmasına rağmen ifrit oluyordum, bu gezegenin içine edilecek sonra uzaya gidilecek olarak duyuyordum, bunu kabullenemiyordum, Carl Sagan uzaydaki mesafelerin bize mütevazı olmamız gerektiğini anımsatan, küçüklüğümüzü idrak ettirecek boyutta olduğunu söylüyor, şimdi şöyle düşünüyorum, bu gezegenin kaderi böyle olabilir, bu seviyeye gelene kadar gezegenle ilişkimizi de düzeltiriz belki.
Bir başka tepkim bireysel rekabete farklı bakan bir düşünceyeydi, yazar diyordu ki belki de bireysel rekabet maddi sorunları aşmaya vesile olur. Belli bir maddi eşikten sonra maddi zenginlik istediğimiz varoluşu sağlayamıyor, mutluluk mesela bilincin bir niteliğidir, varoluşumuza anlam vermek ve manevi değerler maddi olanla ikame edilemez, dostluk satın alınamaz. Acı, empati için sevgiden daha güçlüdür denebilir. "Acı çekmemiş biriyle yapılan her sohbet gevezeliktir. Emil Cioran"
Uygarlık sorununun da etkisiyle sosyalizm biraz revaçtan düştü, biz devrimi sadece üretim ilişkileriyle ilgili görmüyorduk, şu motto bize daha yakındı: 'yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek.'
ke
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder