Üzgün olduğumuzda ve hayata katlanamadığımızda bir ağaç şöyle konuşabilir bizimle: Sus! Bak bana! Yaşamak kolay değil, yaşamak zor değil. Bunlar çocuksu düşünceler. Bırak konuşsun içindeki Tanrı, o zaman susacaklar. Yolun seni anandan ve yurdundan uzaklaştırdığı için endişelisin. Ama attığın her adım, her yeni gün seni anana yaklaştırır. Orası ya da şurası değildir yurdun. Yurt ya içindedir ya da hiçbir yerde.
Ağaç der ki: Gücüm güvenden gelir. Atalarımı hiç bilmem, her yıl benden doğan binlerce evladımı bilmem. Tohumumun sırrını yaşarım sonuna dek, başka yaşamım yoktur benim. Tanrı'nın içimde olmasına güvenirim. Uğraşımın kutsallığına güvenirim. Ben bu güvenle yaşarım.
Ağaçların düşünceleri uludur, uzun soluklu ve sakin, ömürlerinin de bizimkinden daha uzun olması gibi. Onları dinlemediğimiz sürece bizden daha bilgedir ağaçlar. Ama onlara kulak vermeyi öğrendiğimizde, düşüncelerimizin tam da o uçuculuğu, o çocuksu telaşı benzersiz bir coşku kazanır. Ağaçları dinlemeyi öğrenen, ağaç olmayı arzulamaz artık. Kendisi dışında başka bir şey olmayı arzulamaz. Yurt budur. Mutluluk budur.
Ağaçlar
Hermann Hesse

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder