Virginia Woolf, Roger Fry’ın ballandıra ballandıra anlattığı Afrika heykelleri sergisini gezdikten sonra, ablası Vanessa’ya şöyle yazar: “Şunu kestirebiliyorum, […] bu heykellerden biri şöminenin üstünde asılı olsaydı, ben daha farklı bir kişi olurdum – tahminimce pek sevimli olmayan ama akıllardan kolay silinmeyecek biri.” Bana kalırsa Virginia Woolf şunu ima etmektedir: Eğer kendisi Afrika figürlerinin cisimleştirdiği estetik fikirleri kabul edecek olsaydı, olduğuna inandığımız o kırılgan Bloomsbury karakteri değil; ateş tanrısına tapan ve vahşi davulcuların (ya da Wall Street işgalcilerinin) çaldığı davulların ritmiyle dans eden veya her şekilde kendisininkinden çok daha farklı bir kültürün gerekliliklerine duyarlı bir kişi olacaktır.
Sanat Nedir, Arthur C. Danto


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder