İçinde yaşadığımız bu postmodern veya geç modernlik çağının mümeyyiz vasıflarından bir tanesi, yalan ve hakikatin melezleşmesidir. Nerede yalan başlıyor, nerede hakikat, biz hayatlarımızı ne kadar gerçek yaşıyoruz, ne kadar yalanız, kendi hayatlarımız ne kadar yalan? Ne kadar kendi özümüze, değerlerimize sadık kalabiliyoruz? Her şeyin yalan, her şeyin mübah olduğu bir toplumsal zeminde insan olarak hangi öze sadık kalabiliriz?
Güven, biraz da kendi değerlerimize sadakatle alakalı bir şey. Karşımızdaki insan kendi özüne, değerlerine ne kadar sadık? İç bütünlüğe sahip miyiz? Biz kendimize karşı dürüst müyüz evvelemirde? Bu sadakati paylaşabiliyorsak biz zaten ikimiz de kendimizi birbirimize el-Emin, güvenilir kılmışız demektir.
Ruhun Derin Yaraları, Kemal Sayar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder