Acı çekmek bir yanlış anlamadır," dedi Shevek, öne eğilmiş, gözleri iri iri ve ışıltılı.
"Acı var," dedi ellerini açarak. "Gerçek.
Ona yanlış anlama diyebilirim, ama var olmadığını veya herhangi bir zamanda yok olacağını varsayamam.
Acı çekme, yaşamamızın koşulu. Başına geldiği zaman fark ediyorsun.
Onun gerçek olduğunu anlıyorsun.
Tabii ki, tıpkı toplumsal organizmanın yaptığı gibi, hastalıkları iyileştirmek, açlık ve adaletsizliği önlemek doğru bir şey.
Ama hiçbir toplum varolmanın doğasını değiştiremez.
Acı çekmeyi önleyemeyiz. Şu acıyı, bu acıyı dindirebiliriz, ama Acı'yı dindiremeyiz.
Bir toplum ancak toplumsal acıyı -gereksiz acıyı-dindirebilir.
Gerisi kalır.
Kök, gerçek olan.
Yaşamdan korkuyorum! Bazen ben-çok korkuyorum. Herhangi bir mutluluk çok basit gibi geliyor. Yine de her şeyin, bu mutluluk arayışının, bu acı korkusunun tümüyle bir yanlış anlama olup olmadığını merak ediyorum...
Ondan korkmak veya kaçmak yerine onun... içinden geçilebilse, aşılabilse.
Arkasında bir şey var. Acı çeken şey benlik; benliğin ise-yok olduğu bir yer var. Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Ama gerçekliğin, rahatlık ve mutlulukta görmediğim, acıda gördüğüm gerçeğin, acının gerçekliğinin acı olmadığına inanıyorum. Eğer içinden geçebilirsen. Eğer sonuna kadar ona dayanabilirsen."
Tüm ifadeler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder