"Kedi ve Kuş" / Jacques Prévert (Çeviri: Samih Rifat)
28 Mart 2024 Perşembe
Kedi ve Kuş // Jacques Prévert
Mühürlenmiş Zaman // Andrey Tarkovski
Mühürlenmiş Zaman, Andrey Tarkovski
Fatıma // Ali Şeriati
Kötülüğün Şeffaflığı // Jean Baudrillard
Yoksunluk hiçbir zaman feci değildir, öldürücü olan doygunluktur.
Dublinliler // James Joyce
“İçinden şiirle anlatmak istediği öyle çok ruh hali ve izlenim vardı ki. İçinde de duyuyordu bunları. Bir şair ruhu olup olmadığını anlamak için ruhunu tartmak geldi içinden. Mizacının vurgulu notası melankoli idi, kendi yorumunca, ama gelip giden bir iman ve kendini bırakma ve sade bir sevinçle dengelenen bir melankoli. Bir şiir kitabında bunu dile getirebilse belki de insanlar ona kulak verirdi. Hiçbir zaman popüler olamayacaktı: Bunu görebiliyordu. Kalabalıkları sarsamayacaktı, ama kendi duygularını paylaşan küçük bir çevreye söyleyeceği şeyler olabilirdi.”
27 Mart 2024 Çarşamba
Feminizm ve Doğaya Hükmetmek // Val Plumwood
İnsanın kurduğu tahakkümün eleştirisi kendinden nefretin ve insan türünün kolektif suçluluk hissinin kültürdışı veya tarihdışı bir ifadesi değil, özeleştirel bir yaklaşımı samimi ve sağlıklı bir biçimde hayata geçirmenin bir parçası olmalı.
26 Mart 2024 Salı
Gülme // Henri Bergson
Bu bakımdan kendini beğenmişliğin hususi ilacının gülme olduğu ve en alâsından gülünç olan kusurun da kendini beğenmişlik olduğu söylenebilir.
Uyku // William Shakespeare
Umutsuzluğun Doruklarında // Emil Michel Cioran
Artık yalnızca sessizliğe değer verecek duruma gelmek demek, yaşamın dışında yaşama olgusunun temel ifadesini gerçekleştirmek demektir. Bunun için, insanların varlığı sizi çileden çıkarmış, sorunların karmaşıklığı sessizlikten ve onun çığlıklarından başka hiçbir şeyle ilgilenmez olacak kadar tiksindirmiş olmalı.
Emil Michel Cioran
Zaman ve Başka // Emmanuel Levinas
Eros, ne bir mücadele ne bir kaynaşım ne de bir bilgidir. Onun ilişkiler arasındaki istisnai yerini teslim etmek gerekir. O, başkalıkla, gizemle ilişkidir. (...) İmkân dahilindeki her şeyin imkânsız olduğu yerde, artık muktedir olunamayan yerde, özne yine de eros itibariyla öznedir hâlâ. Aşk bir imkân değildir, bizim inisiyatifimize bağlı değildir, nedensizdir, bizi istila eder ve yaralar; ve yine de 'ben' onda hayatta kalır.
25 Mart 2024 Pazartesi
Komün // Louise Michel
iktidarlar lanetlidir ve ben bu yüzden anarşist oldum..
Devrim // Ursula K. Le Guin
Devrim ya bireyin ruhundadır, ya da hiçbir yerde değildir. Ya herkes için, ya da hiçbir şey içindir. Eğer herhangi bir şekilde sonu var gibi görünüyorsa gerçek anlamda hiç başlamayacaktır.
Faust // Goethe
Cinsellik Dünyası // Henry Miller
Bir uygarlık bir başka uygarlıktan istediği kadar farklı olsun, yasalar, töreler, inançlar ve tapınmalar bir dönemden bir başka döneme, bir insan tipi ya da ırkından bir diğerine istediği kadar değişsin, ben büyük din önderlerinin davranışlarında bir tek ortak nokta görüyorum doğrunun, gerçeğin ve bütünlüğün, küçük bir çocuğun bile kavrayabileceği açıklıkta dile getirilişi.
Yengeç Dönencesi // Henry Miller
Bugün insan olmadığımı, topluluk ve hükümetlere ait olmadığımı ve ilkelerle hiç ilgilenmediğimi söylemekten gurur duyuyorum. İnsanlığın gıcırdayan çarkıyla işim yok -dünyaya aidim ben!
24 Mart 2024 Pazar
Jack Kerouac
Ben hayatım boyunca pranga mahkumiyetlerinden kaçan köksüz bir ağaç oldum. Ne durmayı ne de aynı yolu ileri geri kat etmeyi severim. Bana sorsanız gerçek yaşam hiç durmadan dosdoğru denize doğru gitmektir. Öyküler söylemek, öyküler dinlemek, öyküler yaşamak. Yıldızların arasına ağ örmeye çalışan bir örümcek çılgınlığında tek bir mumla dünyayı aydınlatmaya kalkanları severim! / Jack Kerouac
Tembellik // Chinaski
Önemlidir -tembellik etmeyi bilmek lazım. İşin özü tempodur. Yaptığından tamamen uzaklaşıp doğru zamanda mola almazsan her şeyi kaybedersin. İster aktör ol, ister ev kadını, fark etmez… Doruk noktalarının arasında hiçbir şey yapmadığın boşluklar olmalı. Yatağa uzanıp tavanı seyret. Bu çok, çok önemlidir… Hiçbir şey yapmamak, çok çok önemli. Ve bu çağdaş toplumda kaç kişi yapıyor bunu? Çok az. Bu yüzden herkes kaçık, saldırgan, öfke ve nefret dolu.
Paul Valery
Biz uygarlıklar şimdi ölümlü olduğumuzu biliyoruz.
Bir Şaman Öğretisi
Bir Şaman öğretisi şöyle der :
Ahlaki Körlük // Zygmunt Bauman
Belleğin yuvası neresidir? Nereden gelmektedir? Bizi ötekilerle ve ortak geçmişle ilişkilendiren bilişsel bir süreçten ve kültürel kodlar sisteminden mi ibarettir? Yahut daha fazlası mıdır? İzah gerektirmeden anlaşıldığını farz ettiğimiz yaşamlarımızda, dilimize, gündelik varoluşumuza, deneyimlerimize ve hadiselere dönüşen bir şeylerin duyarlılığıdır belki?
İnsan? // Bilge Karasu
"İnsanı en yüksek yere yerleştirmekten, hayvanlardan, bitkilerden, sulardan, dağlardan çok önemli olduğuna, her şeyin insan için yaratılıp insana kulluk etmesi gerektiğine inanırmış gibi yaşamaktan vazgeçelim. Belki o zaman insanın değerini öğrenir, hayvanla, bitkiyle, suyla, dağla, taşla birlikte bir anlamı olduğunu, olabileceğini anlar, belki o zaman insana saygı duymasını başarırız."
Yürüme // Oruç Aruoba
Yarın Cumartesi // Güner Sümer
Koca bir dinamit yığınını ateşleyip karşısına geçsinler. Sonra da "Allah Allah, patlıyacak ne var sanki" desinler...
Bize bir gökyüzü verilmiş. Her bahar çiçek açmasını bilen ağaçlar verilmiş. Biz bunların değerini bilmiyoruz. Biz birbirimizin mağlûbuyuz anne. Ortada bir tek galip yok.
Bütün işi sabah sekizde evden çıkıp akşamın beşine kadar çalışmak olan bir robot muyuz be? Bizim içimizde küçük de olsa bir dünya yok mu?
Ben // ke
Siyaseti uzun süre takip ettim, ekonomiyi anlamaya çalıştım, hukuk okudum, felsefeyi kurcaladım, edebiyatla ilgilendim, sosyolojiyi merak ettim, bu kadar, bir de psikoloji vardı değil mi, psikolojim sarkaç misali.. bazen yaşama sevincine sarılıyorum, bazen dünyanın acısı sarılıyor bana.. dinden de imanı aldım.. dayanabilmek için alabildim mi acaba, yani, pagan olsan en iyisi, ama bu odalar insanı namaza davet ediyor..
ke
Mum // ke
mumuyla yaşayan insanlar var, bazen mumunu söndürmek isteyen ama yanan mumunun büyüsüne kapılan..
ke
Şiir // Ömer Faruk Hatipoğlu
Ş İ İ R
Felsefe // Musonius Rufus
"Çünkü felsefe dışa dönük gösterilerden meydana gelmez. Felsefe ihtiyaca kulak verir ve buna dikkat eder."
Kendime Düşünceler // Marcus Aurelius
"Bugün şartların beni ezen varlığından kaçtım. Daha doğrusu onları kovdum. Çünkü beni ezen şey dışarıdan değil kendi varsayımlarımdan besleniyordu."
Stoacının Günlüğü // Ryan Holiday
Eğer iç bütünlüğümüze (ve öz farkındalığımıza) odaklanmazsak dış etkenlerin bizi darmadağın etmesi tehlikesiyle baş başa kalırız.
Yazmak // Marguerite Duras
19 Mart 2024 Salı
Zoom // ke
zoom
İnsan Olmak // Engin Geçtan
İnsan kimsesiz ve yalnız değildir, geçici olarak tekbaşına bırakılmıştır.
Şirinler // ke
İnsana da şirinler gibi bir gargamelle bir azman mı gerekiyor, bunun dışında güzel bir hayatları olduğu söylenebilir, bizim pek öyle değil, huzuru, rahatı kaçmış (zeminini yitirmiş, koordinatları kaymış, parçalanmaya, aşırılığa ve hızlı bir değişime maruz kalmış) çok insan var ama 21. yüzyılda gargamelle azmanımız hazır.. gargamel uygarlık krizi, azman (global) kapitalizm.. süper çağı kaçırdık, süper çağ olunca süper diyebiliyordun, iyiydi, hiper çağda hiper mi diyeceğiz (romadaki yılbaşı kutlamalarında patlatılan havaifişekler yüzünden bir sürü kuş korkudan ölmüş, hiper bu demek herhalde).. gelişmeler insanların maddi hırslarından kurtulmalarına vesile olur mu, belki o zaman biraz şirinlere benzeriz..
ke
Varlık ve Hiçlik // Jean-Paul Sartre
Benim başkasında hedeflediğim şey, kendi kendimde bulduğum şeyden fazlası değildir.
Doğanın Gizli Bahçesi // Edward O. Wilson
Sadece karıncalar, kuşların, ikiyaşayışlıların, sürüngenlerin ve memelilerin toplamının dört katı ağırlığındadır. Dünya'daki belli başlı karasal yaşam alanlarının çoğunda bu karınca oranı ya buna yakın ya da bundan fazladır.
Varlığın İzi // Yetiş Akkaya
Mandala // Allen Ginsberg
Mandala
Şair // René CHAR
"Bilinmeyen bir varlık, belirsiz bir varlıktır, işe el koyarak iç sıkıntımızı ve yükümüzü atardamar şafağına çevirebilir. Şair, sağlığını her gün masumluk ve bilinç, aşk ve hiçlik arasına serer."
Mühürlenmiş Zaman // Andrei Tarkovski
Şiir benim açımdan bir dünya görüşü, hakikatle olan ilişkimin özel bir biçimidir. Bu açıdan bakıldığında, şiir, insanlara hayatı boyunca eşlik eden bir felsefedir.
Tek Bir Günah Vardır Derler; Diğer Günahlar Ondan Türer // Köksal Erdenoğlu
arada bir opium kaçamağı yapıyorum, kaçamak olduğu için etkisini hissediyorum.. keşke hep kafam böyle olsa.. netameli konularla ilgilenirken, eleştirel bir tutum sergilerken beni daha dayanıklı yapıyor.. yazar düşünmenin değil düşünmeye eşlik eden endişenin ağır bir durum olabileceğini söylüyor.. mutsuz bir bilince sıkıştığımız bir yerde kafamızı kuma gömmek ise gerçekleri değiştirmeyecektir..
köpeklerin bilgeliği sayfasında bir arkadaş caraco’nun kaosun kutsal kitabından iki alıntı paylaşmıştı, ilgi çekici bir kitaptır, modernlikle, geçmodernlikle ilgili hiç de yabana atılmayacak provokatif de diyebileceğimiz düşünceler içerir.. ben de gece kitabı netten biraz incelemeye çalıştım, bazı alıntılar paylaştım, o gün toplamda beş arkadaşım caraco’dan bahsetti.. duyarlılıkları ortalamanın üzerinde olan ve yaşadığımız çağ üzerine eğilebilen arkadaşlar.. hatta biriyle bu vesileyle çağımızla ilgili sohbet etme olanağımız oldu..
kitapta kendi gidişatına kapılmış modern uygarlığın bedelinin delilik olabileceği söyleniyor.. byung chul-han ise daha çok post modern durumu gözlemlemiş ve post modern durumdaki uygarlığın bedelinin depresyon, yorgunluk ve tükenmişlik olabileceğini söylüyor..
sürekli olumsuz eleştiriler paylaşan birisi değilim hatta arada bir kendimce bazı çıkış yollarına bile işaret etmeye çalışıyorum.. mesela bunlardan biri mayısın emek ve eşitlik, haziranın birey ve özgürlük tandanslı etik hareketler olduğu ve gelecek etik harekete temmuz dersek konusunun dünya ve kardeşlik olabileceğini yazmıştım.. belki de modernliği aşmak için onu tamamlamamız gerekiyordur..
bana öyle geliyor ki zaten bu sürecin içindeyiz.. dünya-insanlık ilişkisinin gayet sorunlu bir hale geldiği bilince çıkarıldı mesela.. iklim krizini bilmeyen yok ancak büyük bir tür yıkımının da içindeyiz ve uygarlığımızın gelişimi jeolojik ölçekte bir flaş patlatmaya benziyor.. beri yandan postmodern durumun ya da geçmodernliğin insanlara etki edebilen olumsuz yönleri de var.. hız, sanallık, parçalanmış hayatlar, performans baskısı, bıkkınlık, hakikat-sonrası ve utanç sonrası siyaset, bireysel özgürlüklerin geçkapitalizmde atomize bireyciliğe bükülmesi ve buna bağlı olarak gelişen narsisizm gibi etmenler artık seçilebiliyor.. uyarılar ve eleştiriler önemlidir, özellikle piyasaların ve kurumsal siyasetin çizmeye çalıştığı pozitif toplum tablosu gerçekçilikten uzaktır.. çıkışı olmayan bir labirentin içinde uyarıcı almış fareler gibi şimdiki zamana hapsolan, eskiden bir rahatsızlık olarak kabul edilen nostaljinin revaçta olduğu bir dönem, bu saydıklarımız doğru ya da yanlışın ötesinde gerçek şeyler.
beri yandan modern durumda sınırları daha belirgin olan ikiliklerin postmodern durumda sınırlarının silikleşebilmesi; kadın-erkek, organizma-makine, doğru-yanlış, kültür-doğa vb. gibi.. modern üretim toplumlarından, üretim çağından tüketim ve arzu çağına geçilmesi ve bunun yeryüzü üzerindeki basıncı artırması gibi şeylerden de bahsedilebilir..
tüm bunlara rağmen acaba bu çağın olanakları nedir.. işte bu da özellikle amatör edebiyatçı ve düşünürlerin üzerine düşen şeylerden biri bence.. amatör seven demek.. duyumsama ve düşünme olarak yazma etkinliğini kendi yaşamından ayırmayan bu yaklaşımın büyük anlatılar yerine küçük ve samimi hikayeler potansiyeline sahip olduğu söylenebilir..
geleceğimizi belirleyecek şeylerden birinin adı konuldu, dünya ve yaşam odaklı, dünya ve yaşamı tahrip etmeyen bir nicelikle sürdürülebilir bir doğa kültürü yaratabilecek miyiz.. yoksa ferri açmazı denilen bir durum bir mukadderat mı, uygarlık topyekün kendini ve insanlığı imha etmeye mi yazgılı.. bilmiyoruz.. bu noktada farkındalık yerine idrak kelimesini öneriyorum, evet farkındalık bir adımdır ancak idrak farkında olunan şeyin yüklediği sorumlulukla davranmayı ifade eder..
yaklaşık on yıldır uygarlık sorunu üzerine okumaya, düşünmeye çalışıyorum.. yeni ilkellik hareketleri oluşabileceği gibi öyle görünüyor ki siborglar da yolda.. ancak insanlığın yeryüzü üzerindeki basıncı yani talan ve istila durumu düşünülecek olursa makul önerilerden biri üretim, tüketim ve üremeden geri çekilmektir..
yabanıl diye bir sitede insanmerkezci uygarlık şöyle anlatılmıştı; insanlar iyiye doğru bir nehre sırıklar saplamaya başladılar ama öyle bir noktaya gelindi ki bu gelişmenin, biriktirim kültürü ve uygarlığının bedeli nehrin tıkanması oldu, birey ya da grup insiyatifleriyle sınırlandırma ve geri çekilme pratikleri o sırıkları nehirden sökmek anlamına gelebilir mi acaba, kulağa açgözlü sınırsız ihtiyaçlar dünyasından daha sevimli geliyor sınırlandırma pratikleri, yani temkinli ve tedbirli olmak..
malum artık potada türcülük var, biz bu dünyanın efendisi değiliz, bir piramitin en tepesinde yer alan üstün bir canlı değiliz, bir sistemin üstünde değil içinde olan diğer türler gibi bir türüz sadece.. 21. yüzyıl bunu idrak etmek durumunda kalacak olan bir yüzyıldır.. bu gezegeni mahvedip uzaya açılmak kulağa hiç de hoş gelmiyor, umarız yapabileceğimiz başka şeyler vardır..
açık yürekli hedonizmden açgözlü hedonizme meyil eden bir çağda eğer bir hazdan bahsedilecekse, masum bir hazdan bahsedilecekse bu da doğru davranmanın getirdiği hazdır..
tek bir günah vardır derler, diğer günahlar ondan türer: bilinçsizlik..
köksal erdenoğlu
Seçenekler // ke
Seçenekler yaratmak için kullandığımız tarihsellik, aşırı bencillikle aşırı özgecilik arasında dengeli bir kültür arayışımız, yaşam, dünya ve evrenle ilişkimiz (yönelimsel bilinç), duyumsal ve düşünsel etkinliklere bağlı katı ve esnek yönleriyle psikolojik yapımız ve fiziksel yapımız (bedenimiz) seçenekleri sınırlandırır. Yazar 'Seçme İkilemi'nde diyor ki her şey seçmeli hale gelirse neyi seçmiş oluruz biz?
Yaşam // Hans G. Gadamer
“Yaşam, sınırlarımıza giden yolda olmak demektir. Ve bunu bilmeyenler yaşamı oldukça yaşanılamaz kılarlar.”
Burada // Oruç Aruoba
Bu Ülke // Cemil Meriç
Hayatı anlamadan geçip gidiyoruz. Olgunlaşmak kalbin daha hassas, kanın daha sıcak, zekânın daha işlek, ruhun daha huzurlu olması demek. İçl...
-
1 -Kendini seviyormusun dedi meczup Tüm teraziler gök merdivenlerinden yere çalınmışken - Az sevemem dedi Zerdüşt azım çoktur Çoklar yoktur ...
-
Bir bakıyorum, kendimi kaybettiğim yerdesin, bir bakıyorum, kendimi bulduğum yerdesin. O halde seven insanın iki hasleti öne çıkar, sevgisin...
-
kapitalizm plastik bir çiçeğin üstüne parfüm sıktı ama hala kitleler inat ediyorlar bu sahici çiçek diye.. "İnsan toplumsal bir canlı...

