Carlos Fonseca, Cenup
Tabiat tıpkı bir annenin çocuklarını sarmaladığı gibi sarmalardı bizi. O sessizliğin içinde kuşlar öter, hayvanlar homurdanırdı. Sonra şehir ve insanı boğan koşuşturma geldi; lekeli vicdanlarının huzursuzluğunu seslerle bastırmak istiyorlardı sanki.
Öyleyse işin sırrı konuşmaya ara vermeden nehrin bir kıyısından diğerine geçmeyi öğrenmekte.
Dil ancak insan o sınırı aşmaya cesaret ederse işe yarardı. Edebiyat, tam da dil sulara gömüldüğünde yüzeye çıkan şeydi.
Bir kültürden diğerine geçişte mutlaka geride bir şeyler kalır, hatırlayacak kimse olmasa bile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder