Sanırım çıraklığın son aşamasına geldim, yanlış olacağı için doğru şeyleri -özellikle kişisel meseleleri- yazmamak. Susmanın bir erdem olduğu yerde susmak gerek ve madem çıraklığı uzun tuttuk, çıraklık sertifikasını alsam iyi olur. Bir konu daha var. Buna alıntılar paylaşırken de dikkat etmeye çalışıyorum. Bazen bir şeyi olumsuz olarak tanımlamanın insanı rahatlatabilen bir yönü var, misal hayatı kötülemenin mutsuzluğumuzu gerekçelendiren bir savunma mekanizması olabilmesi gibi, lakin bazı durumlarda iyi düşünülecek olursa daha doğru bir yöntem var, olumsuz şeyi tanımladıktan sonra eğer olumlu bir şey varsa ona da işaret edebilmek. Olumsuz olarak tanımlamak insanı geçici olarak rahatlatır, bir ağrıkesicidir sadece, sorunu çözmediği için alttan alta insanın enerjisini emebilir. İnsanlara yardım etmek için, onları motive edebilmek için doğruya işaret ediyorsan onları incitmemek lazım, yoksa savunma pozisyonu alabiliyoruz. Tanınmış bir örnek verelim: "Aklın kötümserliği, iradenin iyimserliği, Gramsci"
ke
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder