"Sevilmek, gerçekten sevilmek nasıl büyük bir yorgunluktur! Başkasının heyecanlarının yükü haline gelmek nasıl bir yorgunluktur..."
Huzursuzluğun Kitabı, Fernando Pessoa
Ben de sürekli senden bahsedemem, başka şeylerden de bahsediyorum bu yüzden.. gece ayakta oluyorum ve pencereden baktığımda, uzakta bir yerde bir gece lambası görüyorum, yaşam seyreltilmiş o anda, değerli bir şeyi içcebine koymak gibi ve tüm düşmanlıklar son bulmuş o loş ışıkta.. ve bu bir serap olsa bile senin beni düşündüğüne inanıyorum o loş ışıkta.. dünyam nasıl da değişiyor..
sadece sevilene yoğunlaşınca, yani dünyanın sevmediğimiz bin türlü hali var ama neticede bu dünyanın insanlarıyız; soyutladığım şey derinde hissettiğim masumiyet. Bu bir iksir. Dünyaya doğru açılabilen bir sevgi düşlüyorum hep, şarkılı, türkülü.. elimizde mızraklar, mızrakların ucunda reçel var..
bazılarımız yaralı hissediyoruz kendimizi, çoğumuz insana güvenmiyoruz, şairlere, sanatçılara karşı önyargılıyız çünkü buönyargılarıı besleyen şeyler oldu.
Sevdiğim insanlar var hala, mesela onlardan biri, Barışcığım, en basit önermelerden en karmaşığa doğru kurmaktan bahsederdi düşünceyi, yaşamı, her gün. Bir gün oturup sana yazdıklarımı toparlayacağım. Bir yük olur umarım, Bu kötü değil, şundan değil, hafiflik çağında o yük derine dalmayı sağlayabilir belki..
resmine baktığımda değişmeyen şey: varlığımın duyduğu tarifsiz bir özlemsin sen...
ke
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder