Bir yalnızlık okyanusundaki adadır yaşam,
Kayaları umuttur ada'nın,
Ağaçları düş; çiçekleri ıssızlıktır,
Dereleri özlem.
Çünkü hakikatte, hayattır hayata veren -oysa siz, kendilerinin veren olduğunu farz edenler, sizler sadece birer şahitsiniz. Eğer sevgiye kapılmışsak, bu sevgi, ne bizden gelme ne de bizim içimizdedir. Eğer mutluluk duyuyorsak, mutluluğumuz bizim değil, Yaşam'ın kendisinin içindedir. Eğer acı çekiyorsak, acımız içimizdeki yaralarda değil, Doğa'nın yüreğinin içindedir.
Izdırabınızın çoğu kendi tercihinizdir. Acı, içinizdeki hekimin hasta nefsinizi sağalmakta kullandığı acı iksirdir. Hakikat'i arayıp da onu insanlara açıklayan herkes acı çekmeye mahkumdur. Hakikat, gecenin karanlığı olmadan görülemeyen yıldızlar gibidir: Güzelliğini hatanın ağırlığını hissedenler dışında kimseye açıklamaz.
Bu öyküyü anlatırken yakınıyor değilim; çünkü Yaşam'dan kuşku duyanlar yakınır, bense ona kesinlikle bağlıyım ve inanıyorum. Yaşam'ın kadehinden içtiğim her yudumun içine karışmış olan acının değerine inanıyorum. Yüreğime işleyen elemin güzelliğine inanıyorum. Yüreğimi kıskaç gibi sıkan bu çelik parmakların bitip tükenmeyen merhametine inanıyorum.
Halil Cibran

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder